18 Şubat 2020 Salı

Türkiye'den Neden Adam Gibi Proje Çıkmaz ?

Türkiye'den neden adam gibi proje çıkmaz ?

Cevabı çok basit aslında...

Bizim kendimize inancımız yok...

Haliyle başkalarının da bize inancı yok...

Bir proje fikri mi geldi aklına ? Ee süper.. Hemen gidip paylaş sevdiklerinle, değer verdiklerinle...

Ne bekliyorsun ? Yani düşüncelerini, projelerini en yakınlarınla, sevdiklerinle, değer verdiklerinle paylaştığında ne bekliyorsun ? Nasıl bir tepki ile karşılaşmak istiyorsun ?

Her ne ise o beklediğin, heh işte o tepkiyi vermiyorlar... Bize izletilen yabancı diziler de veya okutulan, öğretilen kahramanlık hikayelerinde olaylar Türkiye'de gerçekleştiği gibi gerçekleşmez...

İnsanlar genel olarak güzel ülkemizde yapamazsın derler... Kendi moralini yüksek tutmaya çalışmalısın. Çünkü herkes şeytanın avukatlığını yapıyor. Bir Allah'ın kuluda çıkıp demiyor ki kardeşim evet fikrin güzel bence başarılı olacaksın, dese belki moral motivasyon daha rahat sağlayacaksın... Ama genelde insanlardan gelen tepki, yapamazsın, olmaz, ya zaten onu yaptılar, bu işi iyi yapanlara bırak, peki diyelim yaptın o problemi napacaksın, onuda yaptın bunu nasıl yapacan şimdi?.. Bunun sonu, ucu, bucağı yok arkadaşım...  O dişin sıkmaktan kırılacak ama sen moralini düzeltemeyeceksin... Çünkü senin yaşın genç, yeteri kadar tecrübeli değilsin...

- e peki Mark Facebook nasıl kurdu?
+ E onun bilgisi ile seninki ile bir değil o yapar, sen yapamazsın...

Bi geçin bunları ya... Emin olun insanlar problem üretmeye bu kadar çok çalışmak yerine biraz da çözüm üretmeye çalışsalardı pek çok proje çıkar idi Türkiye'den...

Ben seni onu yada bir başkasını bilmiyorum... Benim burada tek yaptığım hayal ettiğim projelerin, bir bir hayata geçirildiğini görmenin yaşattığı hüzne daha fazla dayanamayacak olmam... Ben o projelerin hiçbirini yapamadım. Herbirinin acısı ayrı ayrı yakıyor yüreğimi...

O kadar fazla güvendimki sevdiğim insanlara, onlar hayallimde ki projeler için yetersiz olduğumu söyledikleri için daha fazla öğrenmeye çalıştım. Kendi sesimi bastırdım. Yapabilirdim belki. Hala yapabilirim orası apayrı bir konu. Ancak gerçek şu ki hiçkimse aya ayak basan ikinci insanın adını hatırlamaz... Asla yaratmak istediğim etkiyi insanlarda yaratamayacağım. Bazıları diyebilir ne farkeder... Benim için çok şey...

Hayali olan arkadaş, yolun uzun ve de çileli olacak. Umarım o yolda elinden tutup seninle gelen birisi veya birileri olur. Yalnız olmak zaten zor olan yolculuğu daha fazla zorlaştırıyor...

Nacizane tavsiyem; hatalarınız görmeye odaklanan insanlara fikirlerinizi anlatmayın zira hatalarınıza yoğunlaşan insanlar için ne anlattığınızın bir önemi kalmıyor...

Tüm hayali olanlara kolay gelsin...
Sağlıcakla kalın...

Çağlanur Sağlam

30 Aralık 2015 Çarşamba

35 YAŞINDA BEKAR BİR KADIN OLMAK!

   20 gün sonra 36 yaşına girecek bir ablanız olarak kabul edin sözlerimi. Ben hayatı tersinden yaşadım. 18 yaşıma basana kadar barlara girmeye çalışıp, reşit olduğum gün yoruldum. 19 yaşımda beraber yaşamaya başladığım adamla 21 yaşımda evlendim. 22 yaşımda anne oldum, 24 yaşımda ikinci çocuğum oldu. İkinci çocuğumu emzirirken üniversiteye döndüm. Okudum, çalıştım, çocuklarımla ilgilendim. 30 yaşıma gelip yurt dışında burs kazandığımda, 1 yıllığına çocukları anneme emanet edip gittim. Döndükten sonra boşandım.
   En çok bana veriyorlardı bu mesajı: Boşandın, hayatın bitti, orta yaşlısın artık, iki çocuğun var diye... Ben de bu durumu kanıksamaya başlamıştım artık. Ne de olsa artık genç değildim. Bundan dolayı normalde öz güvenim yüksek olsa da hayatımdaki kişiyi memnun etmek için sapma sapan şeyler yaptım.
   Şubat ayının sonunda birden bir aydınlanma yaşadım. Karşımdaki adam kaşımdan, gözüme, kılığımdan, kıyafetime, saçımdan, makyajıma kadar her şeyimi eleştiriyordu. İncir çekirdeğini doldurmayacak bir "Ben kıvırcık saç sevmiyorum, o saçların hep toplu olacak!" tartışmasından sonra banyoya gittim. Aynaya baktım be "Ne yapıyorum ben?" diye sordum kendime...
   Bütün hayatını kendi dilediği gibi yaşamış, hep seven ve sevilen biri olmuştum. Aynanın karşısındaki kişi ise ben değildim artık. Yalnız kalmaktan korktuğu için sürekli taviz veren bir kadın vardı karşımda ve ben o kadından hiç hoşlanmadım.
   O aynanın karşısında saçlarımı kökünden kazıdım. O "Ne yaptın sen??!" diye bağırırken adamın karşısına geçip eline saçlarımı verdim ve dedim ki "İster fön çek topla, ister kıçına sok bunları, hadi hoşça kal!" Sonrasında pişman olur muyum acaba diye düşünmüştüm ama açıkçası şu güne kadar herhangi bir pişmanlık yaşamadım. 36'ya merdiven dayamış, kocaman çocukları, 1,5 metrelik boyu, subay traşı saçları olan bir kadının bile her gün bir şekilde iltifat alabileceğini gördüm.
    KİMSEYE MECBUR DEĞİLİZ HEMŞİRELERİM.
   Hayatımız bitiyor falan değil. Öz güveninizi zedelemeye çalışan kara propagandalara aldanmayın. Biz kendimizi sevip beğenince başkalarının da beğeneceğini unutmayın. Öz güveninizi sağlam tutun, yürüyüşünüz bile değişir. 30 yaşında kadın genç kızlıktan kadınlığa daha yeni terfi etmiştir. Kendini keşfetme sürecinin en başındadır. İyi insanlara karşı iyi ve mütevazi olurken, egosunu zedelemeye çalışan terbiyesizlere karşı da "Bastığım toprağı, soluduğum havayı şereflendiriyorum!" mesajını vermelidir.
   Ayrıca "30 yaşına gelmiş kadın çok rerörerö!!" diyen adamların hiçbiri biscolata erkeği değil, lütfen bunu unutmayın. Çoğu benim bakkal Hüseyin efendi'ye benziyor...
-Ne yaptın hocam sen ya? Yakışıyor mu hiç bu yaşta? "Bayan" dediğin uzun saçlı olur!
+Baymayan olmaya karar verdim.

Yazan : Romica | Ekşi Sözlük

8 Eylül 2015 Salı

Ve Sen Çok Güzelsin...

Kalın bacakların olduğu halde etek, şişman olduğun halde tayt giyebilirsin.

Yamuk dişlerin olabilir, ama hiçkimse kahkaha atma hakkını elinde alamaz.

Çillerin çıkabilir ama yine de güneşe bak.

Cildinin ne kadar lekeli, boyunun ne kadar kısa, saçının ne kadar kabarık veya seyrek olduğu sadece seni ilgilendirir çünkü çirkin olduğunu düşündüğün yüzünle bile, çirkin kalpli birinden güzelsin.

Ve unutma sen inanmadığın sürece asla yeterince güzel olamazsın.
(VE SEN ÇOK GÜZELSİN.)



(https://www.facebook.com/DusunenPalyanco/photos/a.426359747384354.99992.426029637417365/1020633177957005/?type=1&theater )

4 Eylül 2015 Cuma

Songül Yanık - Kadın Hep Toplar!!

Kadın hep toplar!!

Sabah kalktığında önce şöyle bir etrafı toplar.

Sonra bir başına hazırladığı kahvaltı sofrasına tek tek çapırıp ev halkını toplar.

Tabi birde karınları doyduktan sonra çil yavrusu gibi ortalıktan kaybolan ev halkının geride bıraktığı sofrayı toplar.

Herkes gider o evi toplar, sonra aynanın karşına geçip işten güçten helak olmuş saçını toplar.

Çayını demler, kekini yapar ve sevdiği arkadaşlarını bir araya toplar.

Mahallede bir günde ne olmuş ne bitmişse bilirkişiden bayağı bir bilgi toplar.

Çocukların yaptığı yanlışları babaya duyurmadan derleyip toplar.

Bazen de duygusallaşır öpüp koklamak için evlatlarını kanadının altına toplar.

Çoğu zaman dalar uzaklara, eskiyi düşünür; geçmişi ve hala geçmemiş olan yaralarını, acılarını toplar.

Ne olursa olsun güçlü olmak zorundadır, ne kadar üzülse de ağlasa da en sonunda da kırılan kalbini yine kendisi toplar...

Songül YANIK....

29 Haziran 2015 Pazartesi

Ben Bir Kadınım.... Ve sen benden üstün DEĞİLSİN!

Ben bir kadınım.
Erkeklerin emaneti değilim.
Korunması gereken güçsüz bir varlık değilim.
Birlikte olduğum insanın malı değilim.
"Fıtratım gereği narin ve duygusal" değilim.
Başımı kapatınca yobaz değilim.
Bacağımı açınca orospu değilim.
Her hareketime karışabiliceğin bir mal değilim.
Namus bekçiliğini yapacağın aciz bir yaratık değilim.
Tecavüz edip öldüreceğin seks objen değilim.
Sen istiyorsun diye özgürlüğümden vazgeçip hakimiyetin altına girmek zorunda değilim.
Ben bir bireyim.
Bir kadınım.
Ve sen bir et parçasına sahipsin diye benden üstün DEĞİLSİN!

Can Yücel - Kadın olmak zor iş....

Kız olmak zor iş Can'lar... Aşık olsa orospu, terk etse orospu, verse orospu, vermese gizli orospu, öpse orospu, hiç birini yapmasa lezbiyen, bakımlı olsa orospu, gece çıksa orospu, çıkmasa farketmiyor yine bir şekilde orospu... İnsan yerine koyup sohbet etse fingirdek, etmese nazlı, telefon numarasını verse en ala kaşar, vermezse uğraştırmayı seven kaşar...
Haklısınız beyler....
PEZEVENGE,
herkes orospu...


18 Haziran 2015 Perşembe

Biz Kadınız Bayım.

Biz kadınız bayım, ismimiz yok bizim.
Çiçek, şarap ya da at veya motor değiliz, kadınız sadece.
Unutmayın bayım; kadının adı yok.
Tecavüze uğrayıp yakılanımıa ÖZGECAN diyoruz,
Tecavüzcüsünü öldürdüğü için  müebbet yiyenimize NEVİN,
Çocuk yaşta evlendirilirsek ÜNZİLE oluyor adımız,
Buna dayanamayıp intihar edersek SUZAN...
Müzik yarışmasına katıldığı için töre cinayetine kurban 
giden ama ölmeyenimizi MUTLU diye çağırıyorlar, 
Sevdiği adama kaçıp töre cinayetine adıyla öldürülenimizi
FİDAN. Kadının adı yok bayım. Kadının adı yok.
Sadece hikayesi ve elinden alınmaya çalışılan hayatı var...